Kadınlar ‘birlikteyiz’ diyor

Kadınlar ‘birlikteyiz’ diyor

WOW (Women of the World) Dünya Kadınlar Festivali, Türkiye’de ilk kez düzenleniyor.

Kadınları destekleyerek karşılaştıkları güçlükleri ve daha eşit bir dünya için oluşturdukları çözümleri görünür kılmayı hedefleyen WOW (Women of the World) Dünya Kadınlar Festivali İstanbul “Şehirde Kadın Olmak” ana temasıyla 5-6-7 Mart tarihleri arasında dijital ortamda düzenleniyor.

British Council ve Sabancı Vakfı işbirliği ile düzenlenen festival, kadınların hayatlarını etkileyen önemli konulara dair tartışma, öğrenme ve bir araya gelme alanları yaratıyor. Düzenlenmeye başlandığı 2010’dan bu yana 2 milyondan fazla kadını bir araya getiren ve Türkiye’de ilk kez düzenlenecek festivali, Sabancı Vakfı Genel Müdürü Nevgül Bilsel Safkan ve British Council Türkiye Sanat Direktörü Esra Aysun’la konuştuk.

ŞEHİRDE KADIN OLMAK

Safkan, festivali şöyle anlatıyor:

“Vakfımızın 47 yıldır toplumsal gelişme için sürdürdüğü faaliyetlerde kadınlar ve kız çocukları hep önceliğimiz oldu. Bu yıl 8 Mart Dünya Kadınlar Günü vesilesiyle kadın hakları alanındaki kazanımlarımızı kutlayacağımız, birlikte olmaktan güç alacağımız bu festivali çok önemsiyoruz. WOW’un sloganında olduğu gibi şehrin tüm kesimlerinden kadınlarla “birlikteyiz” diyoruz bu festival ile.

Festivalde her gün bir panel olmak üzere sırasıyla “Şehir Hayatına Katılım”, “Şehrin Görünmeyen Yüzü” ve “Şehirde Dayanışma” başlığı altında 3 panel gerçekleştireceğiz. Kadınlar şehri nasıl deneyimliyor? Kapsayıcı kent tasarısı nasıl olmalı? gibi sorular ışığında bir sohbet gerçekleştirilecek. Festivalin ikinci panelinde ise “Şehrin Görünmeyen Yüzü” başlığı altında ev içi yaşama odaklanacağız. Koronavirüs pandemisi ile tüm dünyada artan aile içi şiddet, derin yoksulluk ve ev içi emeğin paylaşımındaki eşitsizlik konuşulacak. Festivalin son gününde ise “Şehirde Dayanışma” paneli ile kapsayıcı, adil, eşit bir yaşam için harekete geçen kadınlara kulak vereceğiz. Kapsayıcı kentler yaratmak, toplumsal algıları değiştirmek için yürütülen umut tazeleyen çalışmaları hep birlikte dinleyeceğiz.”

HİKÂYE ANLATICILARI

Festival Küratörü Esra Aysun, “Şehirde kadın olmak” temasının nasıl ortaya çıktığını ve panellerin yanı sıra izleyeceklerimizi anlattı:

“Festival öncesi yaptığımız tüm toplantılardan ortak bir tema olarak çıktı: Bu şehri bir kadın olarak deneyimlemenin hikâyesini aktarma isteği. WOW festivallerinin özünde de aslen bu hikâye anlatıcılığı var. Başkasının, bizden farklı olanın hikâyelerini ne kadar biliyoruz? Ne kadar dinliyoruz ya da dinlemeye tahammül ediyoruz? Bu soru bize şehre kadın gözünden bakmak temasını getirdi.

Kadınların tüm engellere rağmen eğitim ve çalışma hayatındaki ısrarlarını dinleyeceğiz. Ya da ev içi şiddete rağmen dayanışarak daha iyi ve eşitlikçi bir hayatı mümkün kılan mahalle derneklerini. Ve elbet de sanatçıları. Sosyoekonomik durumları nedeni ile belki sanat eğitiminden çok uzak kalacak genç yeteneklerin hayallerini gerçekleştiren Barış İçin Müzik Orkestrası’nın konserinin yanı sıra müzisyen kız çocuklarının cümlelerini de duyacağız.

KIRILGAN ZEMİNDEKİLER

WOW Büyük Fikirler bölümünde engelleri aşan kadınların cesaretlendiren hikâyelerine yer verilecek: 

“Bu bölüm özel. Birbirinden farklı ama hepsi kararlı ve cesur 13 kadının hikâyesine tanık olacağız. Sadece başarı öyküsü değil bu paylaşımlar. Ne kadar kırılgan zeminlerde ilerleyerek büyük bir başarı elde etmek hırsı ile değil, doğru olduğuna inandıkları değerlere ve hayatlara kavuşmak için kendi hayatlarını değiştirerek nasıl başka hayatları da değiştirdiklerine tanık olacağız. Kurgulanmış, çalışılmış konuşmalar değil, içten hikâyeler bunlar. Mimar Melis Cankara’nın geçirdiği meme kanseri sonrasında yazarlarından biri de olduğu Manifold ile bir araya gelerek başlattığı ME! kampanyası örneğin. Tek meme ile implant olmadan yaşama hakkı için bir tasarım çağrısı yapıyor. Ya da 18 yaşında gencecik bir ses Selin Özünaldım. Girl Up hareketinin Türkiye temsilcisi bu genç sesin bu genç yaşta aktivizme başlama hikâyesinden etkilenmemek mümkün değil.”

KAZANIMLAR RİSK ALTINDA

Nevgül Bilsel Safkan, Birleşmiş Milletler Kadın Birimi’nin (UN Women) raporuna göre pandemi nedeniyle kadına yönelik şiddet vakalarında en az yüzde 20 artış olduğunu, uzaktan eğitim nedeniyle evlerde olan kız çocuklarının okulu bırakmaları, buna bağlı olarak da erken yaşta evliliklerde artış beklendiğini de anlattı: “Bu alanlarda yoğun çabalar harcanmıştı ama maalesef pandemi nedeniyle bütün bu çabalar sonucu elde ettiğimiz kazanımlar risk altında.”

EĞLENCE DE VAR

Festivalde panel ve söyleşiler, konuşmalar ve atölye çalışmaları olduğu kadar WOW Sesler ve WOW Performanslar ve konserler de var. Esra Aysun, “Neo-soul ve folk müziği karışımı tarzıyla öne çıkan şarkıcı ve söz yazarı Maya Law, yetenekli kemençe sanatçısı Melisa Yıldırım, Bahreyn kökenli İngiliz trompet sanatçısı Yazz Ahmed ya da performatif sanat paylaşımını albino kimliği ile harmanlayan Jo Bannon... Birçok yeteneğin hem bir kadın sanatçı olarak bu alandaki deneyimlerini hem de üretimlerini izlemenin keyifli olacağını umuyoruz” diyor.

ERİŞİLEBİLİR BİR FESTİVAL

Esra Aysun: Kapsayıcılık ilkemizle bu festivali tüm izleyicilerimiz için de erişilebilir yaptığımızı belirtmek isterim. Erişilebilir her şey danışmanlığında simultane İngilizce ve Türkçe çevirinin yanı sıra Türk işaret dili çevirisi ve Türkçe sesli çeviri de yapılacak. İşte şehirde yaşanan ve hiç de üzerinde durmadığımız bir zorluk da bu değil mi?” Festivalin ayrıntılı programına www.wowistanbul.org adresinden ulaşılabilir. 

Bu haber Nurseli Işık tarafından son kontrolden geçirilerek yayına alınmıştır.